30 Ekim 2013 Çarşamba


                                 

                          MANİSA NEYİ İLE MEŞHUR

Bizde meşhur çok.
Manisa'nın örneğin "Manisa Tarzanı" meşhur.
Asıl adı Ahmeddin Carlak.
Kurtuluş Savaşı'nda Gaziantep ve Kilis cephelerinde savaşmış. İstiklâl Madalyası sahibi.
Savaştan sonra kendini "doğaya ve ağaç sevgisine adamış."
Manisa bugün yemyeşil ise bunda "Tarzan'ın payı büyük."
Manisa'nın "Mesir Macunu" meşhur.
Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi "Hafsa Sultan" hastalanmış.
Derdine çare bulunamamış.
Sonra bir ilaç bulunmuş. İlaç "41 çeşit baharattan" yapılan Mesir Macunu.
Halk arasındaki inanca göre, Nevruz günü Mesir Macunu yiyen "ağrı sızı çekmez, nezle grip olmaz, yılan çiyan sokmaz."
Ertuğrul dedi ki "kene de ısırmaz."

Projesi Mimar Sinan'a ait "Muradiye Camii" meşhur.
"Spil Dağı" meşhur.
"Sart Harabeleri" meşhur.

"Lalesi" meşhur.
"Sultani üzümü" meşhur.

Ve bir de "Organize Sanayi Bölgesi" meşhur.

23 Ekim 2013 Çarşamba



MANİSA ' YA ŞEHZADE OLARAK KİMLER GELDİ
   Manisa’da Osmanlı hakimiyeti ilk kez 1390’da Yıldırım Bayezid’le başladı. 1415’te Çelebi Mehmed’in Saruhan Bey’i bertaraf etmesiyle Saruhanoğulları topraklarında Osmanlı hakimiyeti yeniden kuruldu.
Manisa’da sancakbeyliği yapan ilk şehzadeler, Yıldırım Bayezid’in oğulları Ertuğrul ve Süleyman olmakla beraber, şehrin şehzadeler diyarı oluşu Sultan II. Murad devrinde başlamıştır.
Osmanlı hakimiyetine geçen yerlerde devlet otoritesinin yerleşmesi için, ilhak edilip sancak haline getirilen eski beyliklerin merkezlerine çoğu defa şehzadeler tayin edilirdi. Saruhan sancağının merkezi olan Manisa, diğer sancaklardan farklı olarak, İstanbul’a daha yakın olduğu için, şehzadelerin sancağa çıkarıldığı dönem boyunca önemini korudu.
   “Saruhan Tahtı” denilen Manisa, özellikle “ Ulu Şehzade”ler (veliaht şehzade) için saltanat eğitiminin verildiği bir şehirdi. Saruhan tahtına oturan ilk şehzade Ertuğrul (1390-1392), son şehzade Sultan III. Mehmed’dir (1584-1595).
Manisa XVI. yüzyılın sonlarına kadar, şehzadeler şehri olarak ün kazandı. Şehzadelerin sancağa tayinleri, taht mücadeleleri, ayrılmaları ve özellikle de padişah olarak başkente gidişleri, Manisa’nın ikinci başkent olarak görülmesini sağladı.
   Sultan II. Murad, Ali Bey’den sonra, önce büyük oğlu Alaeddin’i (1437), sonra da diğer oğlu Mehmed’i Saruhan’a sancakbeyi tayin etti. On iki yaşındaki Şehzade Mehmed, 1443 yazında Manisa’ya geldi. Aynı yıl acele olarak tahta geçmek üzere Edirne’ye çağrıldı. Ancak bir müddet sonra meydana gelen olaylar, II. Murad’ı tekrar tahta çıkmaya mecbur etti. Varna zaferinden sonra, bu kez Manisa’ya geldi ve yerleşti. Burada “Saray-ı Amire” olarak anılan bir saray inşa ettirdi ki, bu saray daha sonra buraya gelen şehzadelerin ikametgahı oldu.
   Şehzade Mehmed, babasının ölüm haberi üzerine, hızla Manisa’dan Edirne’ye giderek yeniden tahta geçmiştir. 1453 yılında İstanbul’u fethedip Bizans’ı tarih sahnesinden kaldırarak, Fatih unvanını kazanmıştır. Manisa’ya ise, küçük yaştaki ortanca oğlu Mustafa’yı tayin etmiştir. Bundan sonra Manisa sancakbeyliğine sırasıyla şehzade Abdullah, Şehinşah, Korkut, Alemşah ve Mahmud tayin edilmiştir. Şehzade Mahmud’un ölümüyle Manisa’ya gelen şehzade Korkut yeniden sancakbeyliğini ele geçirmiştir.
Yavuz, 1513 yılında şehzade Korkut’tan boşalan sancakbeyliğine oğlu şehzade Süleyman’ı tayin etti. Şehzade Süleyman 1520 yılında tahta geçene kadar Manisa’da kaldı. Sancakbeyliği sırasında yanında bulunan ve hayırseverliği ile bilinen annesi Hafsa Sultan ise; cami, imaret, bimarhane (darüşşifa), medrese, hamam, hankah ve sıbyan mektebinden meydana gelen Hafsa Sultan Külliyesi’ni inşa ettirdi. Kanuni Sultan Süleyman 1533’de büyük oğlu Mustafa’yı sancakbeyi olarak Manisa’ya gönderdi. Daha sonra sancakbeyliğine şehzade Mehmed, şehzade Selim, Alaybeyi Mehmed ve Musa Bey getirildi. Dört yıllık aradan sonra, 1546’da Manisa’da doğan şehzade Murad, dolayısıyla bir şehzade sancakbeyliğine getirildi (1562). Planı Mimar Sinan tarafından çizilen Muradiye Külliyesi onun tarafından yaptırıldı. 1574 yılında tahta geçtikten sonra, Saruhan Sancağı 1583 yılı sonuna kadar sırasıyla, merkezden gönderilen Ferruh, Kaytas, Mustafa, Halil ve Davud beyler tarafından yönetilmiştir.
   1566 yılında Manisa’da doğan Sultan II. Murad’ın oğlu şehzade Mehmed, 1595 yılında III. Mehmed olarak tahta çıkıncaya kadar Manisa’da kalmıştır. Şehzade Mehmed, aynı zamanda sancak beyliği yapan son şehzadedir. Sultan III. Mehmed’in tahta çıktığı 1595 yılında Manisa ve çevresi büyük bir depremle sarsıldı. Birçok köyün harap olduğu bu deprem, Sart, Gördes, Akhisar, Demirci ve Gölmarmara kazalarını da önemli ölçüde etkiledi.

  Şehzadelerin sancak beyi olarak Manisa’da bulundukları dönem, aynı zamanda canlı bir kültürel hayatın oluşmasını da sağlamıştı. Şehir birçok şair, bilim ve sanat adamının uğrak yeri olmuştur. Şehzadelerin kültür ve sanata ilgisi, Manisa’nın bir kültür merkezi haline gelmesini sağlamıştı. 175 yıl şehzade sancağı konumunda kalan Manisa bu dönemde sanat ve kültür merkezi olarak çok gelişmiştir.

10 Ekim 2013 Perşembe

                 MANİSA NEDEN ŞEHZADELER ŞEHRİ OLARAK ANILIYOR?
   Manisa 1313 yılının 25-26 Ekim'ine tekabül eden Regaip Kandili gecesi Alpagu oğlu Saruhan Bey komutasındaki askerler tarafından fethedilmiş ve Saruhanoğulları Beyliği'nin merkezi haline getirilmiş. 1346 yılında ölen Saruhan Bey'in türbesi şehrin tam merkezindedir bugün... Yerine önce oğlu İlyas “Bey”, onun ölümüyle de İshak Çelebi “Bey” olmuş ve beyliğin en ihtişamlı dönemlerini yaşatmıştır. Ulu Camii ve Medresesi, Mevlevihane ve Çukur Hamam gibi birçok eseri İshak Çelebi şehre kazandırmıştır. Tahminen 1390 yılına doğru vefat etmiş ve kendi yaptırdığı türbesine gömülmüş.
Manisa 1391 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katılmış, ancak Ankara Savaşı sonrası Timur bölgeyi yeniden eski sahiplerine iade etmiştir. 1412 yılında ise Çelebi Mehmed kesin olarak Manisa'yı Osmanlı egemenliği altına sokmuş ve Saruhan Sancağı adıyla idari bir birim haline getirmiştir. Manisa 1437-1595 yılları arasında Osmanlı şehzadelerinin saltanat tecrübesi kazandıkları önemli siyasi merkezlerinden biri haline gelmiştir.


   Bu dönemde II. Murad, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmet ve I. Mustafa gibi daha sonra Osmanlı tahtına da oturmuş padişahların da içerisinde olduğu 16 şehzade Manisa'da sancakbeyliği yapmışlar.